top of page

Buzdolabından çıkan cesetler - Ice Box Murders Cinayeti


Ice Box Murders

The Ice Box Murders (1965 - ABD)

The Ice Box Murders, 1965 yılında Houston, Texas'ta meydana gelen, bir ailenin trajik cinayetle sonlanan hikayesidir. Cinayetler sadece vahşetiyle değil, aynı zamanda cinayetlerin işlendiği şekildeki korkunçluğu ve ardından gelen gizemle de büyük bir yankı uyandırmıştır. Bu olay, hâlâ çözülememiş bir suç olarak kalmaktadır.

Cinayetin Kurbanları ve Tanıtımı

Fred Rogers (53) ve Edwina Rogers (52), 1960’ların ortalarında Houston'da yaşayan sıradan bir çiftti. Fred, bir muhasebeci olarak çalışıyordu, Edwina ise ev hanımıydı. Çiftin tek oğlu Charles Rogers (23), üniversiteyi bitirmiş ve ailesinin evinde yaşamaya devam ediyordu.

Ailedeki durum dışarıdan bakıldığında oldukça normal görünüyordu, ancak içerideki ilişkiler, özellikle anne-baba ile oğul arasındaki ilişki, daha karmaşıktı. Charles’ın okuldan sonra eve dönmesi, ailesiyle birlikte yaşaması, çevresindekiler tarafından tuhaf karşılanıyordu. Ailenin finansal durumu da, özellikle borçlarla ilgili sıkıntılar vardı. Fred ve Edwina Rogers, borçlar yüzünden sık sık huzursuzluk yaşıyorlardı. Bu durum, cinayetlerin işlenmesinin arkasındaki olası motivasyonlardan biri olarak düşünüldü.

Cinayetler ve Keşif

1965 yazının sonlarına doğru, Fred ve Edwina Rogers kayboldu. Charles, annesi ve babasının kaybolduğunu fark ettiğinde hemen polisle iletişime geçti. Polis, ilk başta kaybolan kişilerin araştırılmasına yönelik standart bir işlem başlattı, ancak kısa süre sonra çok daha dehşet verici bir keşif yapıldı.

4 Temmuz 1965'te, bir polis ekibi, Rogers ailesinin evine çağrıldı. Olay yerine geldiklerinde, Fred ve Edwina'nın cesetleri, evin buzdolabının içinde bulunmuştu. Ancak cesetler yalnızca ölü değil, aynı zamanda vahşice parçalanmıştı.

Cesetlerin başları ve bazı organları kesilmişti. Polis, çiftten geriye kalan parçaların buzdolabına yerleştirildiğini ve vücutların özenle parçalara ayrıldığını fark etti. Cesetlerin bir kısmı buzdolabının içinde ve bir kısmı da evin içinde dağınık halde bulunuyordu. Cesetlerin üzerinde kesik izleri, parçalanmış kemikler ve şiddetle kesilmiş etler vardı.

Cinayetin İşlenişi ve Vahşeti

Fred ve Edwina’nın ölümleri, sadece vurularak değil, aynı zamanda kesilerek gerçekleşmişti. Polis, kurbanların başlarından vurulduktan sonra cesetlerinin parçalara ayrıldığını belirledi. Ancak korkunç olan, cesetlerin buzdolabına yerleştirilmiş olması ve bir süre boyunca buzda saklanmış olmalarıydı.

Kurbanların başları tamamen ayrılmış ve bazı iç organları çıkarılmıştı. Vücutlarının çoğu da kesilmiş ve parçalara ayrılmıştı. Cesetlerin geri kalanı, sanki katil tarafından bir koleksiyon gibi biriktirilmişti. Çiftin etlerinin büyük kısmı yenmiş ve pişirilmişti. Birçok otopsi raporunda, kurbanların yemek olarak yenilen parçalarının etten alınmış olduğunu belirtildi. Bu, cinayetin sadece bir katliam değil, aynı zamanda yamyamlık içerdiğini gösteriyordu.

Charles Rogers’ın Şüpheli Olması

Fred ve Edwina’nın katilinin kim olduğu hakkında, ilk başlarda birkaç farklı teori öne sürüldü. Ancak Charles Rogers, hızla baş şüpheli olarak öne çıktı.

  • Charles’ın davranışları cinayet sonrası son derece soğukkanlıydı.

  • Olaydan sonra cinayetlerin işlendiği evde hiçbir pişmanlık göstermedi.

  • Fred ve Edwina’nın ölümüyle ilgili bir şeyler saklıyormuş gibi hareket etti ve polisle işbirliği yapmaktan kaçındı.

  • Çiftin borçları ve ailesindeki gerginlik, Charles’ın motive olmuş olabileceğini gösterdi.

  • Ancak, şüphelerin ötesinde, Charles’ın cinayetlerin işlmesinin ardından kaybolduğu biliniyor.

Charles Rogers’ın Kayboluşu

Cinayetlerden sonra, Charles Rogers bir süre sonra kayboldu. Bir daha hiçbir şekilde izine rastlanmadı. Polis, onun kaybolmuş olduğuna inansa da, bazı teoriler, Charles’ın kaçmaya karar verdiğini veya intihar ettiğini öne sürdü. Cinayetlerin ardından birçok yıl boyunca Charles Rogers’ın nerede olduğu ve neden kaybolduğu hakkında hiçbir bilgi elde edilemedi.

Bazı raporlara göre, Charles, cinayetlerden sonra Meksika’ya kaçtı ve orada bir süre saklandığı düşünüldü. Ancak, onun kaçtığına dair kesin bir kanıt yoktu. Ayrıca, olaydan sonra Charles’ın akıl sağlığıyla ilgili endişeler de vardı. Yapılan araştırmalar, Charles’ın cinayetleri işlemeden önce ruhsal sorunlar yaşadığını gösterdi. Bu da cinayeti işleme motivasyonunu anlamada yardımcı oldu.

Olayın Çözülmemesi ve Gizem

The Ice Box Murders, oldukça vahşi bir cinayet olmasına rağmen, faillerin kimliği asla çözülemedi. Charles Rogers’ın kaybolmuş olması, davayı bir gizem haline getirdi.

Çiftin oğlunun bir şekilde cinayetlerin arkasında olduğuna dair çok sayıda delil olsa da, hiçbir zaman kesin bir suçlama yapılmadı. The Ice Box Murders, hala cinayetlerin ve katilin kimliğinin çözülemediği bir dava olarak tarihe geçti.

Olayın Etkileri ve Mirası

The Ice Box Murders, yalnızca korkunç vahşetiyle değil, aynı zamanda gizemli yönüyle de büyük yankı uyandırdı. Charles Rogers’ın kaybolmuş olması, olayın uzun yıllar boyunca çözülmemiş kalmasına yol açtı. Bu cinayet, psikolojik bir travma yaratmış ve suç dünyasında derin izler bırakmıştır.

Herkesin aklındaki soru, “Charles Rogers cinayeti işledi mi?” sorusuydu. Ancak bu soru, zaman içinde cevapsız kalmaya devam etti. Cinayetlerin ardındaki karanlık sır, yalnızca the Ice Box Murders’ın korkunçluğunu artırmakla kalmadı, aynı zamanda bu davayı gizemli bir suç hikayesi haline getirdi.

Comments


bottom of page