TÁR (2022) Özet
- Seren Erten
- 23 Mar
- 2 dakikada okunur

TÁR (2022) – Özet
Spoilersiz Özet
Todd Field’in yazıp yönettiği TÁR, güçlü ve prestijli bir orkestra şefi olan Lydia Tár’ın (Cate Blanchett) kariyerindeki yükselişi ve çöküşünü anlatan psikolojik bir dram filmidir. Berlin Filarmoni Orkestrası'nın ilk kadın baş şefi olan Lydia, disiplinli, zeki ve kontrol manyağı bir figür olarak tanıtılır. Ancak, kişisel ilişkilerindeki etik sorunlar ve geçmişteki eylemlerinin ortaya çıkmasıyla kariyeri sarsılmaya başlar.
Film, sanat ve güç arasındaki dinamikleri, iptal kültürü (cancel culture), etik ve cinsiyet meseleleri üzerine düşündüren derinlikli bir yapım sunar.
Tema ve Mesajlar
Güç ve İlişkiler – Lydia, pozisyonunu ve nüfuzunu kullanarak genç kadın müzisyenlere yakınlaşan bir figürdür. Film, gücün nasıl manipülatif bir araç olabileceğini inceler.
Cinsellik ve Etik – Lydia’nın ilişkileri, cinsel yönelim üzerinden değil, güç dengesindeki dengesizlikler üzerinden ele alınır.
İptal Kültürü (Cancel Culture) ve Sonuçları – Film, sanatçının kişiliği ve sanatı arasındaki etik ayrımı sorgular; birinin dehası onun kişisel ahlaki yanlışlarını görmezden gelmeyi haklı çıkarır mı?
Sanat ve Kontrol Takıntısı – Lydia, sanatını ve hayatını kontrol etmeye çalışsa da gerçeklik her zaman onun planlarına uymuyor.
TÁR (2022) Özet Spoilerli Özet
Lydia Tár, müzik dünyasında büyük bir figürdür ve Berlin Filarmoni Orkestrası'nın ilk kadın baş şefi olarak büyük saygı görmektedir. Aynı zamanda kendi vakfını yönetmekte ve yeni yetenekleri keşfetmektedir. Film boyunca, Lydia’nın mesleki ilişkilerinde etik dışı davranışlar sergilediği ima edilir. Özellikle, kariyerinde yükselmesine yardım ettiği genç kadın müzisyenlerle özel bir ilgisi olduğu gösterilir.
Lydia, uzun süredir birlikte olduğu eşi Sharon Goodnow (Nina Hoss) ile bir ilişki içindedir. Sharon, Berlin Filarmoni’nin ilk keman sanatçısıdır ve çiftin birlikte büyüttükleri bir kızları vardır. Ancak, Lydia’nın öğrencilerinden biri olan Krista Taylor ile geçmişte yakın bir ilişkisi olduğu ima edilir. Lydia, Krista’yı kariyerinde destekledikten sonra onu dışlamış ve Krista’nın sanat dünyasında yükselmesini engellemiştir. Krista, sonunda intihar eder ve Lydia'nın ona gönderdiği soğuk e-postalar skandalın merkezine oturur.
Bu olayın ardından, Lydia hakkında birçok iddia yayılmaya başlar. Genç çellist Olga Metkina (Sophie Kauer) ile olan ilişkisi de etik tartışmalara yol açar. Olga, yetenekli bir müzisyendir ve Lydia ondan fazlasıyla etkilenmiştir. Ona özel ayrıcalıklar tanıdığı açıkça görülür, ancak Olga’nın ilgisiz tavrı Lydia’nın kontrolünü kaybetmesine neden olur.
Skandal büyüdükçe, Lydia orkestrasından ve sanat dünyasından dışlanır. Önce eşi Sharon ve kızı ondan uzaklaşır, ardından prestijli kariyeri tamamen biter. Tüm saygınlığını kaybeden Lydia, Asya'da düşük profilli bir orkestra için çalışmaya başlar. Film, onun eski görkemli hayatından tamamen koparak, video oyunları için müzik yöneten bir şefe dönüşmesiyle sona erer.
Lydia Tár’ın Cinsel Yönelimi ve İlişkileri
Lydia, filmde bir kadınla (Sharon) evli ve eşcinsel olarak gösterilse de, film onun yöneliminden çok güç ve manipülasyon üzerine odaklanır. Genç kadın müzisyenlere ilgi göstermesi, profesyonel kariyerinde etik dışı davranışlar sergilediği anlamına gelir. Lydia’nın Olga ile ilgisi, cinsel bir ilişki olup olmadığı açıkça belirtilmese de, Lydia’nın genç yetenekler üzerinde bir hakimiyet kurmaya çalıştığını gösterir.
Lydia’nın hikâyesi, hetero veya homo bir aşk hikâyesinden çok, gücün nasıl yozlaştırıcı olabileceği ve sanat dünyasında nüfuz sahibi insanların etik sınırları nasıl ihlal edebileceği üzerine kuruludur.
Comments